GÜZEL OYUNCU, GERİLİMİ AZALTMAK İÇİN ROL ARKADAŞINA GÖĞÜSLERİNİ GÖSTERDİ!
Milyonlarca kişiyi ekrana kitleyen efsane filmleri perde arkasında yaşananlar da en az o filmler kadar heyecan vericiymiş. İşte 16 efsanevi filmin kamera arkasında yaşananlar…

Hafızalara kazınan Titanic filminde başrol oyuncularından Kate Winslet, bir sahnede çırılçıplak rol almak zorunda olduğunu öğrendiğinde ilginç bir olaya imza attı. Winslet, çekimlerden önce Leonardo DiCaprio ile ilk karşılaştıklarında aktörün karşısında soyunup göğüslerini gösterdi.

Efsane filmlerden Schindler’in Listesi’nin ön hazırlığı esnasında kostüm tasarımcısı Polonya’da o döneme ait kostümler aradığını belirten reklamlar çıkardı. Ekonomik olarak zor durumda olan Polonya’da pek çok insan 1930’lu ve 1940’lı yıllardan kalma kıyafetlerini satmak için can atıyordu.

Film çekimleri esnasında verilen bir arada Arnold Schwarzenegger, Los Angeles’ta bir restorana yemek almak için gitti. Ancak yüzünde hala Terminator makyajı olduğunu fark ettiğinde çok geçti.

Filmdeki U.S.S. Enterprise uzay gemisindeki otomatik kapı açılma sesi, aslında bir Rus trenine ait tuvalet sifon sesi.

Hayvansever aktörlerden olan Will Smith, rol arkadaşı köpek Abbey’e çok sevdi ve filmden sonra onu bırakmak istemedi. Ancak köpeğin eğitmeni onu bırakmadı.

İnanmayacaksınız ama güzel oyuncu Gal Gadot, aksiyon dozu hayli yüksel Wonder Woman filminin çekimleri esnasında 5 aylık hamileydi! Göbeği belli olmaya başlamıştı. Dolayısıyla göbek bölgesi yeşil olan bir kostüm giydirildi, post prodüksiyonda göbeği küçültüldü.

“Meslek aşkı insana neler yaptırıyor?” sorusunun karşılığı kesinlikle bu olaydır. Leonardo DiCaprio, vejateryen olmasına rağmen filmde bir bizonun karaciğerini çiğ çiğ yedi. Tüfek kullandı, ateş oluşturdu, iki Amerikan dili konuştu, eski iyileşme tekniklerinde uzman olan bir doktorla çalıştı. DiCaprio, The Revenant’ın, kariyerinin en zorlu performansı olduğunu söyledi. Bunun karşılığı olarak uzun zamandır beklediği En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ına kavuştuğunu da belirtmeden geçmeyelim.

NASA, bu filmi yönetim eğitim programlarında gösterdi. Yeni yöneticilerden filmdeki hataları bulmaları istendi. Sonuç olarak en az 168 hata bulundu.

2014 yılında En İyi Saç ve Makyaj Tasarımı Oscar’ını kazanan Sınırsızlar Kulübü (Dallas Buyers Club) filminin makyaj bütçesi sadece 250 dolardı!

Chris Pratt, Star-Lord kostümünü setten çaldı ve hastanede yatan ve Star-Lord’la tanışmak isteyen hasta çocukları o kostümle ziyaret etti.

Bir sahnede Leonardo DiCaprio’nun canlandırdığı Calvin Candie karakteri, elini sert şekilde yemek masasına vurur. Bu sahne çekilirken DiCaprio’nun eline cam parçası batar. Deneyimli aktör, eline batan cam parçasına ve elinin kanamasına rağmen rolüne devam etti. Yönetmen Quentin Tarantino, oyuncusunun bu hareketinden son derece etkilendi. Sahnenin çekimi bittiğinde tüm ekip DiCaprio’yu çılgınca alkışladı.

Elizabeth: Altın Çağ (Elizabeth: The Golden Age) filmindeki dönemde, St. Paul’s Katedrali’nde inşaat devam ediyordu. Filmin çekildiği dönemde ise tarihi St. Paul’s Katedrali’nin tadilata ihtiyacı vardı. Yönetmen Shekhar Kapur, doğaçlama bir sahneye karar vererek, gerçek işçilere kostüm giydirdi, ellerinde aletleriyle katedralde tadilat yapmalarını istedi. Filmdeki işçiler gerçek taş ustaları ve inşaat işçileriydi.

Mesleğine saygı duyan bir diğer önemli isim ise Keanu Reeves. Başarılı aktör John Wick filmlerinin yüzde 95’inde dublör kullanmadı kendisi rol aldı. Bu role 3 ay hazırlanan Reeves, Judo, Brezilya Jiujitsusu, nişancılık ve sürücülük eğitimi aldı.

Fotoğrafta gördüğünüz efsane filmin açılış sahnesindeki kedi aslında senaryoda yer almıyor. Marlon Brando’nun kucağında tuttuğu kedi, yönetmen Coppola’nın Paramount’taki partide bulduğu bir sokak kedisiydi.

Kült film The Matrix’in yönetmenleri Wachowski Kardeşler, filmde rol alması için Kung Fu koreografı Woo-Ping Yuen’e teklif götürmüşlerdi. Ancak Yuen bu teklifi geri çevirmişti. Bu duruma oldukça üzülen yönetmen kardeşler yeni bir formül üreterek filmde rol alan oyuncuların çekimlerden önce dört ay boyunca Woo-Ping Yuen’den eğitim almalarını sağladı.

Film ekibi, çekimlerin yapılacağı uzak yerlere helikopterle gitmek zorundaydı. Ancak Sean Bean (Boromir) uçmaktan korkuyordu, bunu ancak çok mecbur kaldığında yapıyordu. Karlı dağlardaki sahneleri çekmek için her sabah iki saat dağı tırmanıp Boromir kostümüyle dağın tepesindeki sete gidiyordu. Ekibin kalanı ise helikopterden onu izliyordu.